NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ بْنُ
يَزِيدَ
الْعَطَّارُ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
أَبِي
كَثِيرٍ
حَدَّثَنِي
أَبُو سَلَمَةَ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
أَنَّ فَاطِمَةَ
بِنْتَ
قَيْسٍ
حَدَّثَتْهُ
أَنَّ أَبَا
حَفْصِ بْنَ
الْمُغِيرَةِ
طَلَّقَهَا ثَلَاثًا
وَسَاقَ الْحَدِيثَ
فِيهِ
وَأَنَّ
خَالِدَ بْنَ
الْوَلِيدِ
وَنَفَرًا
مِنْ بَنِي
مَخْزُومٍ أَتَوْا
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالُوا
يَا نَبِيَّ
اللَّهِ
إِنَّ أَبَا
حَفْصِ بْنَ
الْمُغِيرَةِ
طَلَّقَ
امْرَأَتَهُ
ثَلَاثًا
وَإِنَّهُ تَرَكَ
لَهَا نَفَقَةً
يَسِيرَةً
فَقَالَ لَا
نَفَقَةَ
لَهَا
وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
وَحَدِيثُ
مَالِكٍ أَتَمُّ
Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan
rivayet edildiğine göre,
Fâtıma bint Kays, ona
Ebû Hafs b. el~Muğire'nin kendisini üç talakla boşadığını söyledi. (Hadîsin
bundan sonraki kısmında Yahya b. Ebî Kesir bu mevzuda Ebû Seleme vasıtasıyla
Fâtıma bint Kays'dan bir önceki) hadîsi nakletmiştir ve rivayetin sonunda şu
cümleler de vardır: Halid b. Velid'le benî Manzum'dan bir kişi, Peygamber
sallallâhu aleyhi ve sellem'e geldiler ve;
Ey Allah'ın Nebii Ebu
Hafs b. el-Muğîre karısını üç talakla boşadı ve ona az bir nafaka bıraktı dediler.
Rasûl-i Ekrem de;
"Ona nafaka
yoktur" buyurdu. Daha sonra Yahya b. Ebî Kesir hadîsin kalan kısmını
sonuna kadar nakletti. Bir önceki Mâlik hadîsi bu hadîsten daha tamdır.
İzah:
Müslim, talâk; Ahmed b.
Hanbel, VI, 413.
Bu hadîs-i şerîf, Müslim'in
Sahîh'inde şu manaya gelen lafızlarla rivayet edilmiştir: "Ebu Hafs b.
Muğire el-Mahzûmî kendisim üç talâkla boşamış sonra Yemen'e gitmiş. Aile efradı
Fâtıma'ya;
Senin bizde nafaka
hakkın yoktur, demişler. Bunun üzerine Halîd b. Velîd birkaç kişi ile kalkarak
Meymûne'nin evinde bulunan Rasûlullah (s.a.v.)'e gelmişler ve;
Gerçekten Ebû Hafs,
karısını üç talâkla boşamıştır. Acaba bu kadına nafaka var mıdır? diye
sormuşlar. Rasûlullah (s.a.v.);
“Ona nafaka yoktur ama
iddet vardır." buyurmuş. Fâtıma'ya da;
"Nefsin hakkında
benden önce bir iş yapma!" diye haber göndermiş ve Ümmü Şerîk'in evine
taşınmasını emir buyurmuş. Sonra tekrar haber göndererek:
"Ümmü Şerîk'e ilk
muhacirler ziyarete gelirler, sen, âmâ İbn Ümmi Meklûm'un yanına git! Çünkü
başörtünü attığın vakit seni görmez." buyurmuşlar. Bunun üzerine Fâtıma
onun yanına gitmiş. İddeti geçince Rasûlullah (s.a.v.) kendisini Üsâme b. Zeyd
b. Hârise'ye nikâh etmiş. Mevzûmuzu teşkil eden Ebû Davud hadîsinde, "az
bir nakafa" diye nitelendirilen ve Ebû Hafs tarafından Hz. Fâtıma'ya
gönderilen nafakanın mikdârı Müslim'in bir rivayetinde "Beş ölçek kuru
hurma ile beş ölçek arpa" diye ifâde ediliyor.[Müslim, talâk]